Gündelik dilde yerini yeni sözcüklere bırakan “müsemma” kelimesi, klasik Türk edebiyatında ve Osmanlı döneminde oldukça yaygındı. Bugün hala bazı deyimlerde, isim anlamlarında ve özel anlatımlarda kullanılmaya devam ediyor. TDK’nin açıklamasına göre müsemma kelimesinin kökeni Arapçadır ve anlamı oldukça derindir.
MÜSEMMA NE DEMEK?
Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre “müsemma”, “adı anılan, ismi verilmiş olan kimse veya şey” anlamına gelir. Arapça kökenli bu kelime, “isim verilmiş” anlamındaki musemmā sözcüğünden Türkçeye geçmiştir. Yani bir varlığa, kişiye veya nesneye isim verilmişse, o şey “müsemma” olur. Örneğin, “Adına müsemma bir insan” denildiğinde, kişinin adıyla davranışlarının veya karakterinin örtüştüğü anlatılmak istenir.
İSMİYLE MÜSEMMA NE DEMEK?
“İsmiyle müsemma” ifadesi, Türkçede oldukça yerleşik bir deyimdir. Bu deyim, bir kişinin adının anlamıyla kişiliği arasında bir uyum olduğunu anlatır. Örneğin, “Sevinç ismiyle müsemma, her daim neşelidir” cümlesi, bu ifadenin kullanımına güzel bir örnektir. Bu tür deyimler, Türkçenin zengin anlam katmanlarını ve kültürel bağlamını ortaya koyar.
DİLDE VE EDEBİYATTA KULLANIMI
Müsemma kelimesi, özellikle Osmanlı döneminde hem günlük yazışmalarda hem de edebi eserlerde yaygın olarak yer alırdı. Şairler, kişileri veya kavramları nitelemek için bu sözcüğü sıkça kullanırdı. Günümüzde ise daha çok atasözlerinde, deyimlerde veya anlam vurgusu yapılmak istenen cümlelerde tercih edilir. “İsmiyle müsemma” ifadesi, bir kişinin ya da şeyin adının ona gerçekten yakıştığını belirtmek için kullanılır.