''Yarın öbür gün Cerny'e, diğer futbolculara ne diyeceksiniz?''

TRT Spor'da konuşan Ergin Aslan'ın değerlendirmeleri şu şekilde...Ergin Aslan: ''Yani hiç katılmıyorum 'Canı isterse kapımız açık, gelsin oynasın' söylemlerine. Yani şunu anlayabilirim. Hukuki bir süreci vardır bu işin, sözleşme şartları vardır. Hani biz buradan kulübün o mesuliyetine sahip olmadığımız için farklı cümleler kurabiliriz. O detayları bilmiyorum. Süreçte idman nedir? Cezai şart nedir, anlaşma nedir, mukabele nedir? Ama normal şartlarda Beşiktaş gibi bir büyük kulübün bırakın ortalama bir kulüpte bile olsa yani yönetimin de öyle bir tavrı olduğunu görüyorum. Geçen maç sonu açıklama yapan yönetici de onu söyledi. Ya hiçbir şey yaşanmadı mı o kadar şeyden sonra? Yani Beşiktaş markası, arması, tarihine karşı bir aşağı çekiliş bir saygısızlık vardı ortada. Yani 'Canım istemiyor, maç yapmayacağım. Canım istemiyor idmana çıkmayacağım' Başkan ve hoca nezdinde basın toplantısı düzenlendi bu konuda. Rafa Silva tarafından açıklamalar yapıldı uzun uzun menajeri tarafından. Şimdi geldiğimiz noktada hiçbir şey olmamış gibi 'Hadi tamam, unutalım. İyi oyuncusun hadi gel, takıma dön' dediğin andan itibaren teknik direktör olarak takım nezdindeki saygınlığınızı yitirebilirsiniz. Başkan olarak diğer futbolcuların gözündeki saygınlığınızı, otoritenizi yetirebilirsiniz. Yarın öbür gün siz Cerny'e ne diyeceksiniz? Abraham'a, El Bilal'e, stoper oyuncularınıza, orta saha oyuncularınıza? Yani bu bir şekilde çifte standart algısı oluşturacak takım içerisindeki adalet kavramını da sıkıntıya sokabilir. Her şey performans değil. Bakın Aboubakar'ın Sergen Yalçın'la şampiyon olduğu seneki son 5-10 haftayı hatırlayın. Gökhan Töre bitirdi o sezonu Beşiktaş ve sonra Beşiktaş yönetimi Aboubakar'ı geri getirdi. Mesela o dönem bir yazı yazmıştım. Bazen bu tarz yaklaşımlar sonrası bu oyuncularla şampiyon olmaktansa bazı dönemler üçüncülük, dördüncülük daha onurlu olabilir insanlar için, kulüpler için. Ben ben işin o tarafından bakıyorum. Çok kızacaklardır çünkü iyi oyuncu. Tamam kabul ediyoruz ama hukuki tarafını bir yana bırakıyorum. Bu yaklaşımı ben kulübün resmi koltuklarının bu yaklaşımda bulunmasının hiç doğru olduğunu düşünmüyorum. Tabii onu söylüyor hoca en baştan beri. Onu zaten hani söylemeseler de tribün2*3 hafta bu serüveni devam ettirdi mi değil Sergen Yalçın Trapattoni olsanız dönemin Ancelotti'si olsanız duramazsınız zaten. Öyledir o işler. Tabii bu kadar üst perdeden açıklamaların altını oyun ve skorla doldurmanız lazım. İddialı bir isimdir Sergen Yalçın. Daha önce iddialarının altını daha önceki dönemlerde doldurdu. Üst perdeden girdi. Doğru. Bu bir nevi motivasyonu da gösterir ama altını skorlarla doldurmak zorundasınız. Türkiye'de nihai kararı, Türkiye'de değil dünyanın bütün coğrafyalarında nihai kararı skorbord, nihai kararı, tabela ve puan durumu verir. Güzel motivasyon, iddialı olmak çok güzeldir. Öyle de olmak zorunda zaten bir büyük takım teknik direktörü. Ama tabii içeride Antep'i pazartesi günü yeneceksiniz, gideceksiniz Trabzon'dan iyi bir oyun yenilmeden puanla, galibiyetle döneceksiniz. Sonra geleceksiniz içeride Çaykur Rizespor'la oynayacaksınız. Yani bu yaklaşımın bir de pratikteki karşılığı olması lazım ama motivasyon anlamında bence olumlu olduğunu düşünüyorum yaklaşımın.''duhuliye.com HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..

Bilgi paylaşımı için teşekkürler.