| İngilizcesi | Türkçesi |
| What would I do without your smart mouth? | Senin ukala sözlerin olmasa ne yapardım? |
| Drawin’ me in and you kickin’ me out | Beni kendine çekişin ve defedişin olmasa |
| You’ve got my head spinnin’, no kiddin’ | Başımı döndürdün, şaka yok |
| I can’t pin you down | Seni zorlayamam |
| What’s goin’ on in that beautiful mind? | O güzel zihninde neler oluyor? |
| I’m on your magical mystery ride | Senin sihirli gezintindeyim |
| And I’m so dizzy, don’t know what hit me | Ve çok sersemim, bana ne çarptı bilmiyorum |
| But I’ll be alright | Ama düzeleceğim |
| My head’s under water,but I’m breathing fine | Kafam suyun altında ama iyi nefes alıyorum |
| You’re crazy and I’m out of my mind | Sen çılgınsın ve ben aklımı kaçırdım |
| ‘Cause all of me | Çünkü her bir zerrem |
| Loves all of you | Senin her bir zerrene aşık |
| Love your curves and all your edges | Tüm sivriliklerine ve sınırlarına |
| All your perfect imperfections | Bütün kusurlarına aşığım |
| Give your all to me | Ver her şeyini bana |
| I’ll give my all to you | Ben de her şeyimi vereyim sana |
| You’re my end and my beginin’ | Sen benim sonum ve başlangıcım |
| Even when I lose, I’m winnin’ | Kaybettiğimde bile kazanıyorum |
| ‘Cause I give you all of me | Çünkü her şeyimi veririm sana |
| And you give me all of you, oh-oh | Ve sen de her şeyini verirsin bana |
| How many times do I have to tell you? | Daha kaç kere söylemem lazım? |
| Even when you’re crying, you’re beautiful too | Ağlarken bile, güzel olduğunu |
| The world is beating you down | Tüm dünya seni yere seriyor |
| I’m around through every mood | Ben her türlü yanındayım |
| You’re my downfall, you’re my muse | Sen benim düşüşüm, ilham perimsin |
| My worst distraction, my rhythm and blues | En kötü çılgınlığım, ritmim ve kederimsin |
| I can’t stop singing, | Şarkı söylemeyi bırakamam |
| it’s ringing in my head for you | Kafamın içinde çalıyor ve orda sen varsın |
| My head’s under water, but I’m breathin’ fine | Kafam suyun altında ama iyi nefes alıyorum |
| You’re crazy and I’m out of my mind | Sen çılgınsın ve ben aklımı kaçırdım |
| ‘Cause all of me | Çünkü her bir zerrem |
| Loves all of you | Senin her bir zerrene aşık |
| Love your curves and all your edges | Tüm sivriliklerine ve sınırlarına |
| All your perfect imperfections | Bütün kusurlarına aşığım |
| Give your all to me | Ver her şeyini bana |
| I’ll give my all to you | Ben de her şeyimi vereyim sana |
| You’re my end and my beginin’ | Sen benim sonum ve başlangıcım |
| Even when I lose, I’m winnin’ | Kaybettiğimde bile kazanıyorum |
| ‘Cause I give you all of me | Çünkü her şeyimi veririm sana |
| And you give me all of you, oh-oh | Ve sen de her şeyini verirsin bana |
| Give me all of you, oh | Ver her şeyini bana |
| Cards on the table, we’re both showing hearts | Kartlar masada, ikimiz de kupaları (kalpleri) gösteriyoruz |
| We’re both showing hearts | İkimiz de kupaları gösteriyoruz |
| Risking it all, though it’s hard | Zor olsa da, riske atıyoruz her şeyi |
| ‘Cause all of me | Çünkü her bir zerrem |
| Loves all of you | Senin her bir zerrene aşık |
| Love your curves and all your edges | Tüm sivriliklerine ve sınırlarına |
| All your perfect imperfections | Bütün kusurlarına aşığım |
| Give your all to me | Ver her şeyini bana |
| I’ll give my all to you | Ben de her şeyimi vereyim sana |
| You’re my end and my beginin’ | Sen benim sonum ve başlangıcım |
| Even when I lose, I’m winnin’ | Kaybettiğimde bile kazanıyorum |
| ‘Cause I give you all of me | Çünkü her şeyimi veririm sana |
| And you give me all of you | Ve sen de her şeyini verirsin bana |
| ‘Cause I give you all of me | Çünkü her şeyimi veririm sana |
| And you give me all of you, oh-oh | Ve sen de her şeyini verirsin bana |